KKTC, Gezilecek Yerler-2

KAPALI MARAS / MAGUSA

Kibris’ta bulunan Kapali Maras mevkisin Askeri bölgede, askerin kontrolündedir ve sivillerin girisine izin vermemektedir. Internette mevkiinin bazi çevredeki binalardan uzaktan çekilmis eski ve ya yeni halinin fotograflarini kolaylikla bulunabiliyor. 1974 senesinde Kibris Baris Harekâti sonrasinda kapatilmis ve sivillerin girisi tamamen yasaklanmis bir mevkiidir.

Maras Bölgesi savastan önce çok fazla popüler olan bir tatil merkeziydi. Bölge içerisinde lüks oteller bulunuyordu. Hala bu bölgedeki binalar savasin izlerini tasimakla beraber ayakta durmakta ve hayalet sehir olarak bos bir sekilde duruyor. Mutlaka magusa’ya ugrarsaniz bu ilçeye girmeden uzaktan da olsa bu hayalet sehri gözlemleyebilirsiniz. Umariz zamanla halka açilir ve eski canliligini ve mükemmelligine geri döner..

GÜZELYURT DOGA VE ARKEOLOJI MÜZESI GÜZELYURT

St. Mamas manastirinin hemen yakininda yer aliyor. 1974 yilindan önce ise metropolit binasi olarak kullanilan bina 1979 senesinden beri Doga ve Arkeoloji Müzesi olarak hizmet veriyor. Zemin katta Kibris adasina özel, çesitli doldurulmus hayvanlar sergileniyor. Üst katta ise arkeoloji salonlari yer aliyor.Güzelyurt çevresinde ele geçen söz konusu eserler Neolitik dönemden Roma dönemine degin uzanir. Müze Binasi 1974 Baris Harekatindan önce Metropolit olarak kullaniliyordu. 1974 senesinde ise Eski Eserler ve Müzeler Dairesine tahsis edilen binada gerekli tadilat ve düzenleme yapilarak 1979 yilinda Müze olarak ziyarete açilmis. Çift katli olarak Arkeoloji ve Doga olmak üzere iki bölümden olusuyor. Doga bölümü alt katta bulunuyor.

Kibris’ta görülen yerli ve göçmen kus çesitleri, yilanlar, böcekler, Akdeniz’de yasayan balik türleri ile Kibris’in jeolojik yapisinda bulunan tas çesitleri bu bölümde sergileniyor.

GIRNE YAT LIMANI

Tarihi net degil ancak onuncu yüzyildan beri Girne‘de yerlesim oldugu tahmin ediliyor; fakat simdiki Girne Limani'nin büyük bir kismi Venedikliler tarafinca sekillendirilmis. 1489’da adanin hakimiyetini ele geçiren Venedikliler ise Osmanli imparatorluguna karsilik savunma önlemleri almaya baslamisti ve Girne limani adanin en önemli limani olmakla birlikte ana karaya çok yakin olmasi sebebiyle Girne kalesi ile savunmasinin arttirilmasinin planlandigi düsünülmüstür.

Günümüzde ise; restorantlar ile barlarin süsledigi liman deniz ulasimi için kullanilmamakta, yat ve balikçilarin sigindigi, Girnenin baslica eglence merkezlerinden biri haline gelmistir. Liman Girne’nin basta gelen eglence merkezleri arasinda yer almaktadir. Restoranlari, cafeleri, barlari ile her bütçeye hitap eden marinada içeceklerinizi yudumlarken keyifli sohbetler gerçeklestirebilirsiniz./p>

BÜYÜKHAN / LEFKOSA

Osmanli döneminde yapilmis olan Büyük Han, tarih boyunca degisik amaçlarda kullanilsa da günümüzde eli isi ürünlerin satildigi, cafelerin ve festivallerin düzenlendigi bulundugu gözde bir han olarak bütün ihtisami ile gelenlerini agirlamaktadir.Büyük Han Surlar içinde bulunuyor. 1572 senesinde Kibris’in ilk Osmanli Valisi olan Muzaffer Pasa tarafindan insa ettirilen iki katli bir motel olarak hizmet veriyor. Birbirine benzeyen 68 dikdörtgen seklinde odadan meydana gelmistir. Ortasinda küçük bir cami mevcuttur. Bu muazzam yapinin Anadolu’da bulunan Osmanli devrinde çarsi içi is merkezleri yapisindadir.

Hanin zemin katinda bulunan odalar, dükkan, depo ve ofis olarak kullanilmaktadir. Üst kattaki sekizgen bacali birer sömineleri olan odalar ise yatak odalari mevcuttur.

BARBARLIK MÜZESI / LEFKOSA

Kibris’ta bulunan Barbarlik Müzesi baskentte yer almaktadir. Barbarlik Müzesi tek katli bahçeli ve kösede yer alan küçük bir sevimli bir ev olarak konumlandirilmistir. Müzede bulunan fotograflar Rumlarin 21 Aralik 1963’teki katliamlariyla Kibrisli vatandaslarimizin sehit edilislerini ve bu insanlarin hayatlarinin yakilip yikilisini günümüze getirmektedir.Barbarlik Müzesi iç savasin baslangiç yillarinda yani 24 aralik 1963’de Kibris Türk Kuvvetleri Alayi Doktoru Binbasi Dr. Nihat Ilhan beyin esi Mürüvvet çocuklari; Murat, Kutsi Hakan ile ev sahibeleri Feride Gudum’un katledildigi ev oldugundan dolayi koruma altina alinmistir.

Kibris’a giden yerli turistlerin katildiklari turlar arasinda ise Mavi Kösk ve Barbarlik müzesi mutlaka yer almaktadir. Ev içerisinde bulunan kursun izleri saymakla bitmez ve sizleri o ana götürüp soluklarinizi tutarak okursunuz, banyoya ulastiginizda camlarla çevrelenmis üç kanli bornoz o günü yasatacaktir size…

AZIZ MAMAS KILISESI / GÜZELYURT

Güzelyurt yani Morphou ismi ile bilinen kent merkezinde yer alan manastira ait kilise orjinalde bir Bizans yapisi olup zaman içinde pek çok degisiklik geçirmistir ve son halini ise 18. yüzyilda almis.Giris ile sütunlari Bizans kilisesinden kalintilarin üzerine ise Lüzinyanlar tarafindan insa edilerek kubbesi 18. yüzyilda yapilmis. St. Mamas hakkinda birkaç hikaye olmakla beraber en yaygin görüs ise 12. yy’da Güzelyurt çevresinde yasamis Hiristiyan bir aziz oldugu yönündedir. Mezari kilisenin kuzey girisinin hemen sol tarafinda yer almaktadir.

Ikon bölümü Lüzinyan ile Venedik dönemine degin uzaniyor. Dört Venedik sütunundan biri üzüm, incir ile kalkan motiflerine bezendirilmis. Kilisenin kuzey ile dogusunda bulunan manastir yapilari kayitlara göre 1779 yilinda insasi gerçeklestirilmistir. Günümüzde ofis olarak kullaniliyor.

APOSTOLOS ANDREAS MANASTIRI / KARPAZ

Karpaz Yarimadasinin Apostolos Andreas ve ya Zafer Burnu olarak bilinen en dogu ucunda yer alan bu manastir gerek Rumlar gerekse de Türkler tarafindan kutsal bir yer olarak oldukça deger görüyor.Mucizeler Yaraticisi Rüzgarlarin Hakimi ile Yolcularin Koruyucusu vasiflarini tasiyan Apostolos Andreas’a (St. Andrew) adanmis olan manastirda yer alan kilise görkemli mimarisinin disinda göz alici avizeleri ve ikonlari ile mekanin mistisizmini arttiriyor.

Manastirin ziyaretçileri için mekanda gerçeklestirilen ayinler disinda bir diger önemli imkan ise adakta bulunmaktadirlar. Yalnizca ortodoks ziyaretçiler degil de Apostolos Andreas’in gücüne inanan herkes giris kapisinin yaninda bulunan adak yerine birer mum dikerek dilekte bulunabilirler. Görülmesi gereken yerler arasindadir.

ALTINKUM PLAJI (GOLDEN BEACH) / KARPAZ

Dört mevsim günes aldigindan dolayi yaz sezonu oldukça uzun olan Kibris’in birçok noktasinda denize girmek mümkün olmaktadir. Birbirinden güzel plajlariyla farkli seçenekler sunan Kuzey Kibris sahilleri altin sarisi kumu ve oldukça berrak deniziyle misafirlerini beklemektedir.Sehir kalabaligindan uzaklastikça Karpaz’a yani buruna varirsiniz. Iyice ilerledikçe yaban eseklerinin ve caretta carettalarin diyarina gelirsiniz. Hemen orada adanin en güzel plaji önünüze çikar. Akdeniz’in en büyük ve en bakir ince kum plaji olan altin kum plaji görenleri büyülüyor

Akdeniz’in dogusundan Arap Yarimadasi’na dogru uzanan Kibris dört tarafi essiz plajlarla çevrili bir adadir. Berrak denizi ile muhtesem kumsallariyla tarih boyunca güzelligini kaybetmemistir. Kuzey Kibris’in dogal ve ya tarihi güzelliklerinin yani sira ada’nin, en muhtesem güzelligi de kumsallariyla katlanmaktadir.Bazi kumsallar ise çevre kirliliginden dolayi bozulmus olsa dahi, terkedilmis koylarin ve pek çok otelin özel kumsallarinin güzelligi bu kirliligi kapatiyor. Sizlerde bu mükemmelligi yasamayi düsünürseniz hiç pisman olmazsiniz.

GIRNE KALESI / GIRNE

Kibris’in kuzeydogusunda bulunan ve dikdörtgen plana sahip olan Girne Kalesi, Akdeniz’in mavi sularina açilan limana hakim olmak için birçok uygarligin, Bizans, Fransiz asilli bir hanedanlik olan Lüzinyanlar ile Venedik, Osmanli ve Ingiliz mimari izlerini tasimaktadir. Kesin insa tarihi günümüzde belirlenemese de, temel kalintilari MS 7. yüzyilda Bizanslilar tarafindan yapildigini isaret etmektedir. Kaleye Lüzinyanlar döneminde ilaveler yapilmis, Venedik döneminde son seklini almistir.

Kalenin büyük bir kismi MS 1208-1211 yillari arasinda Kral John Dibelin tarafindan yaptirilmistir. Luzinyan krallarinin baris zamanlarinda dinlenme, savas zamanlarinda ise siginma yeri olmustur.[1] MS 1373 yilindaki Ceneviz akinlarinda büyük zarar gören kale, 1489 yilinda Venediklilerin eline geçince savunma planlarina uygun olarak önemli degisikliklere ugradi. 1570 yilinda kale direnis göstermeden Osmanlilarin eline geçmis ve yaklasik üç asir boyunca Osmanlilarin elinde kalmistir. Ingiliz Sömürge Idaresi döneminde 1878-1960 Polis Okulu ve hapishane olarak kullanildi.